Hayatı Yenile..
Göğüs büyütme estetiği, küçük göğüslerin arzu edilen boyuta getirilmesi için yapılan estetik operasyondur. Göğüs büyütme estetiği silikon protez veya yağ enjeksiyonu ile gerçekleştirilebilir.
Meme, dişiliği sembolize eden organların başında gelir. Bu nedenle tarih boyunca meme dokusuna gerek işlevsel gerekse sosyal olarak çok sayıda anlam yüklenmiştir. Örneğin Mitolojide meme, doğurganlığı temsil ettiğinden bolluk ve bereketin sembolüdür. Meme dokusu bebek emzirme nedeniyle temel besin kaynağı olmasının yanında kutsal görülen anneliğin de simgesi olmuş, anne sevgisi ve şefkat duygusuyla birlikte anılmıştır. Tüm bunlardan farklı olarak meme ucu ve çevreleyen koyu renkli alan (nipple-areola) erojen bir doku olması nedeniyle, cazibe, erotizm ve cinselliği de çağrıştırır. Bir diğer özelliği ise vücudun görünen kısmında en belirgin hat göğüs hatları olduğu için doğrudan dikkatler göğüs bölgesine odaklanmaktadır. Kadınlarda dış görünüşü belirleyen hatları oluşturan omuz, kalça ve basen genişliği arasındaki farklar memenin büyüklüğü ve biçimi ile dengelenmektedir. bu durum memenin estetik vücuda sahip olmak taki önemini de perçinlemektedir.
Meme dokusunu vücut hatlarından ayrı olarak düşünmek hatalı olur. Boy, kilo, kalça ve omuz genişliği gibi parametrelerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. Meme şekil ve boyut olarak mükemmel olsa bile eğer vücut hatları ile uyumsuz ise güzel görünmeyecektir. Örneğin beli ve baseni tam saran giysiler giyildiğinde, göğüs bölgesinde giysi bol veya göğüsleri orta kısımda toparlayacak şekilde dar kalmamalıdır. Dekolte giysiler, mayo veya bikini giyildiğinde meme ek olarak birtakım desteklere ihtiyaç duymamalıdır. Kişi kendisini böylelikle mutlu, rahat ve güzel hissedecektir. Bu da çevresindeki insanlara özgüven olarak yansıyacaktır ki; ilk izlenimde bu çok önemlidir. Meme şeklini matematiksel olarak tarif edebilmek mümkün değil ancak tanımlamak gerekirse karşıdan bakıldığında tepesini meme başının oluşturduğu konik şekilde, meme dokusunun sarkarak altındaki oluğu geçmediği, diri görünümlü, yandan bakıldığında ise damlaması şekilde olan meme estetik ve güzel meme olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle meme ameliyatlarında plastik cerrah, memenin bu kendine has şekline ulaşabilmek için sadece bilgi ve tecrübesini değil aynı zamanda hayal gücünü, vizyonunu ve bir heykeltıraş gibi sanatsal yönünü ön plana çıkarmak zorundadır.
Memelerin altından geçecek şekilde (beyaz çizgi) göğüs çevresinin ölçümü sütyen bedeninin rakamsal değerini verir (75, 80 vb.). Meme uçlarından geçecek şekilde ölçüm yapıldığında (mavi çizgi) ise meme altından yapılana göre daha yüksek bir değer bulunur. Bu iki değer arasındaki fark 6,5 cm’den küçükse A olarak kabul edilir ve her 6,5 cm artışında da B; C;D;DD olarak büyür. Böylece sütyen bedeninin cup ölçüsü de bulunmuş olur ve rakamsal değerin yanına yazılır(75B,80A gibi).
Ergenlikle başlayan meme gelişiminin tamamlanması için 18 yaş civarını beklemek gerekir. Bu yaştan sonra herhangi bir zamanda ameliyatı planlanabilir. Eğer kişinin psikolojisini çok etkiliyor, alay konusu oluyor, dışarıdan arzu edilmeyen bakışlara maruz kalıyor ve içe dönük, utangaç olmasına neden oluyorsa ya da çok büyük memelerde olduğu gibi boyun, sırt ve omuz ağrısına, kollarda uyuşukluğa, aktivite kısıtlanmasına, sütyen yerlerinde kesiklere, meme altında mantar enfeksiyonları pisikler ve kötü kokuya neden oluyorsa, nefes almasını zorluyorsa ameliyatı ertelememek gerekir.
Meme büyütme ameliyatları hastanın kendi dokusu kullanılarak yapılabileceği gibi meme protezleri kullanılarak da yapılabilir.
Estetik amaçlı meme büyütme ameliyatlarında hastanın memelerine yağ dokusu enjeksiyonu yapılarak büyütme işlemi gerçekleştirilmiş olur. Gerek uzun dönem estetik sonuçları gerekse, birtakım memeye yönelik tetkiklerin tanısal güvenilirliğini azaltması açısından pek çok cerrah tarafından tercih edilmeyen bir tekniktir.
Meme büyütme (protez) ameliyatları meme areolasının (meme başı çevresindeki koyu kısım) alt kısmından (resimde kırmızı), memenin alt kıvrımından(yeşil), koltuk altından(beyaz) nadiren de göbekten yapılan kesilerden biri seçilerek uygulanır. Meme protezi, ya hemen meme dokusunun altına (sağ resim), ya da meme dokusuyla birlikte göğüs kasının altına konur(sol resim). Her tekniğin farklı avantaj ve dezavantajları vardır.
Meme protezlerinin hemen hemen hepsinin dış kısmı silikon bir kılıftan yapılmıştır. Bu silikon kılıfın yüzeyi düz veya pürtüklü olabilir. Kılıf içerisini dolduran materyal ise yağ, serum veya silikon jeldir. Bazı protezlerin ise içerisinde iki ayrı bölümde olmak üzere hem serum hem de silikon jel bulunur. Bazı protezler şişirilebilir iken bazı protezlerin hacimleri sabittir. En çok kullanılan protez türü; içi silikon jel dolu meme protezleridir, çünkü bu protezlerin sonuçları diğerlerine göre daha iyidir. Şekil olarak da yuvarlak (round) ve anatomik (damla) şeklinde protezler mevcuttur. Yuvarlak şekilli protezlerde alçak, orta ve yüksek profilli alt grupları vardır.
Bu tamamen hasta ve cerrahin birlikte karar verebileceği bir konudur. Hastamız, doğal görünümlü bir meme, üst kısmı belirgin bir meme, tamamen protez olduğu belli bir meme, giysilerden kendisini gösterecek meme, ameliyatlı olduğu belli olmayacak şekilde minimal değişiklik yapılmış meme vb. olarak nasıl bir meme istediğini anlattıktan sonra hastanın beden ölçüleri ve göğüs yapısının muayenesi yapılır. Bu muayeneden sonra estetik cerrah, hastanın istekleri ile beden yapısının uygunluğunu değerlendirip eğer gerekli ise, kendi estetik vizyonu ve tecrübesi doğrultusunda daha iyi bir sonuç için önerilerde bulunur. Daha sonra hangi tür protez kullanılacağına karar verilir. Eğer hastanın serumu veya silikon jeli olarak herhangi bir ısrarı yok ise cerrah sonuçlarına güvendiği protez türünü kullanacaktır. Bazı özel durumlarda estetik cerrah hastanın isteklerinin iyi olmayacağını tereddütsüz bir şekilde anlatmalıdır. Örneğin; yüzücü bir bayanın göğüs kasının altına protez yerleştirilmesinin uygun olmayacağı gibi.
Meme protezlerinin (özellikle kas altına konulduğunda), süt verme işlevi ve hamilelik üzerine negatif etkileri söz konusu değildir.
Meme büyütme (protez) ameliyatlarında genel olarak his duyusunun etkilenmesi beklenmez.
Meme büyütme işleminde kullanılan silikona bağlı meme kanseri geliştiğini gösteren herhangi bir kanıt bulunamadığı gibi son yapılan çalışmalarda meme protezi olan bayanlarda meme kanserinin, meme protezi olmayanlara kıyasla yaklaşık % 30 daha az görüldüğü ortaya konulmuştur.
Eğer hastanın yara iyileşmesi normal ise başarılı bir meme büyütme ameliyatı sonrası kalacak iz yok denecek kadar azdır, zaten bir süre sonra da yok olup gider. Meme küçültme ameliyatlarında ise mutlaka iz kalacaktır. Önemli olan bu izin ne kadar az bir alanda ve ne kadar belirsiz olduğu, sütyenden ve giysilerin dekoltelerinden dışarıya taşıp taşmadığı ve özel hayatını negatif olarak etkileyip etkilemediğidir. Klasik ters “T” tekniklerinde areola (meme ucu çevresindeki koyu alan) çevresinden başlayıp aşağıya doğru inen ve memenin altındaki doğal kıvrımdan her iki yana uzanan, hem dikey hemde yatay kolları olan ters “T” şeklinde bir iz kalır: 1970’lerde ortaya atılan ancak, planlanmasında bir takım değişiklikler yapılması, uygulama aşamasında da tekniğe liposuction eklenmesi sonrası, daha güzel bir meme şekli elde edilebilmesi ile, yaklaşık on yıl önce popüler olan “Vertical Mammaplasty” tekniğinde ise meme altındaki kıvrımda yatay iz bırakılmamaktadır. Ameliyat sonrası iz ters“T” şeklinde değil de sadece “I” şeklinde düz bir dikey çizgi olarak kalır. Bu iz de oldukça iyi iyileşir ve hastayı özel ilişkilerinde kesinlikle rahatsız etmeyen, belli belirsiz bir izdir.