Geleneksel kuru teknikle yapılan liposuctionla, dokularda aşırı zedelenme ve fazla kan kaybı olmakta, iyileşme uzun sürmekte ve ciltte belirgin morarmalar olmaktadır. Günümüzde kullanılan wet (ıslak), super-wet ve tüme san (tumescent) tekniklerde liposuctiondan önce birtakım ilaçlar içeren sıvı operasyon uygulanacak alanlara verildiği için morarma, kan kaybı vb. gibi hastanın sağlığını ve ameliyat sonrası konforunu bozacak komplikasyonlar kuru tekniğe oranla oldukça minimaldir. Uygulanma şekli olarak da ultrason yardımlı, güçlendirilmiş kakülle liposuction, lazer yardımlı (deneme aşamasında), kimyasal liposuction (deneme aşamasında) gibi farklı teknikler de vardır.

Sanılanın aksine bu operasyonların çoğu kilolu olmayan hastalara uygulanmaktadır çünkü zayıf kişilerde çok küçük yağ birikimi bile kendisini hemen, göze hoş gelmeyen bir çıkıntı şeklinde belli eder. Bu operasyonların esas amacı vücuda şekil vermektir. Bu estetik görünüm sağlanırken de yağ dokusu eksiltildiği için hasta doğal olarak kilo vermektedir. Bu operasyonlarla hasta 1–2 beden zayıflatılabilir.

Vücuttaki simetriyi ve ahengi sağlayarak estetik bir görünüm sağlanması esas amaçtır. Bu amaçla; basık ve geniş görünümlü kalçalar daha dar, daha kalkık ve çıkıntılı bir görünüme getirilebilir, bacak ve basen bölgesi düzeltilerek bacak daha düzgün ve olduğundan daha uzunmuş gibi gösterilebilir. Diz bölgesine yönelik girişimlerle bacağın çarpık görünümü düzeltilebilir. Karin bölgesindeki fazlalıklar giderilerek düz bir karin elde edilebilir. Bel oluğu olmayan bayanlarda göğüs-bel-basen oranı bozulduğundan vücut düz bir şekilde inmektedir, bu kişilere bel kavsi yapılarak oldukça güzel bir bel görünümü elde edilebilir. Böylece vücuda tamamen oturan veya göbeği açıkta bırakan giysileri, düşük belli pantolonları güzel bir şekilde taşıyabilir. Sırtta sütyenin altından taşan yağ fazlalıkları alınarak güzel bir sırt elde edilebilir, Çene ve boyun bölgesine yapılan yağ aldırma ile boyun daha genç ve daha uzunmuş gibi gösterilebilir, gıdı bölgesindeki fazlalık alınabilir.

İlk olarak hastanın cilt yapısı, kullandığı ilaçlar, kronik hastalıkları vb. özelliklerini dikkatlice incelemek ve liposuctiondan fayda görüp görmeyeceğine karar vermek gereklidir. Eğer fayda göreceği ve sonucun iyi olacağı düşünülüyor ise hassas ve özenli bir şekilde liposuction uygulanır. Operasyon sonrasında da cerrahın tavsiyelerinin hasta tarafından gerçekleştirilmesi, bu tür istenmeyen şeylerin oluşumunu engeller. Liposuction gibi operasyonlar; uygulanan cerrahinin tüm özelliklerini, emeği ve işçiliği doğrudan, maskelemeden gösterirler. Bu nedenle estetik cerrahlar tüm estetik vizyonlarını ve maharetlerini ortaya koyarak bir heykeltıraş gibi çalışırlar.

Eğer hastanın özellikle genel anestezi alma isteği yoksa sedoanaljezi denilen bir anestezi sekliyle uyutulmadan operasyon yapılmaktadır.

Eğer kombine operasyonlar veya hastanın hemo dinamizmini bozacak kadar büyük müdahale yapılmamışsa operasyondan sonra 3–4 saat dinlenmesi yeterli olacaktır. Hasta ertesi gün yürüyüş gibi basit eylemler yapabilir. Sosyal ve iş yaşamına ortalama 48 saat sonra dönebilir.

Liposuction uygulamalarının belki de en büyük başarısı, sonuçlarının uzun soluklu olmasıdır. Liposuction öncesi vücutta belirli bölgelere yağ birimi fazla olmaktayken, liposuctionla yağ hücreleriyle birlikte yağ reseptörlerinin sayısı da azaltıldığından dolayı herhangi bir şişmanlamada alınan fazla kilolar vücuda daha eşit bir şekilde dağılacaktır. Böylelikle vücut hatları arasındaki oran pek değişmeyecek, biçimsiz bir kilo alışı (doğrudan basenlerin genişlemesi vb) söz konusu olmayacaktır.

Cilt altı yağ dokusu, sapta denilen bağ dokusu yapılarıyla bal peteği gibi küçük bölmelere ayrılmıştır. Cilt altı yağ dokusu miktarının artması veya yapısının değişmesi, çevresinde bulunan bağ dokusu bölmelerini ve cildi iter. Septaların yapıştığı deri kısmının içeri çekilmesi, diğer deri kısımlarının ise dışarı doğru itilmesi ciltte pütürlü bir görüntüye neden olur ki buna selülit denir.

Septa dediğimiz; sert perdemsi yapıların zayıflatılması veya kırılmasıyla tedavi edilebilir. Bu amaçla geliştirilmiş, liposuction kanülüne benzer fakat ucu tamamen farklı selülit kanülleri ile bu septalar yok edilir. Bu yöntem aynı liposuction gibi uygulanır ama liposuctiondan farklı olarak uygulama sonrası bir hafta civarında belirgin morluk oluşur. Bunun dışında endermoloji denilen ve vakumla tedavi etmeyi amaçlayan cerrahisiz bir yöntem daha vardır. Endermoloji denilen bu yöntemin selülit üzerine etkili olup olmadığı konusunda değişik görüşler mevcuttur. Bazıları selülit üzerine anlamlı bir etkisi olmadığını savunurken, bazı araştırmacılar ise minimal de olsa olumlu bir etkilerinin bulunduğunu fakat tekrar tekrar uygulanması gereken bir yöntem olduğunu belirtmektedirler.

Lipoliz hastanede kalmayı gerektirmeyen, sosyal hayatın sürekliliğini bozmayan bir uygulama olarak günümüzde oldukça rağbet görmektedir.

Lipoliz  uygulaması, lazer lipoliz, smartlipo, vaser lipo, lazer liposuction gibi başlıklarla adlandırılsa da hepsinde uygulamanın esası çok ince kanüllerle yağ hücresine lazer ışığı verilerek yağ hücresinin patlatılmasıdır. Böylece lazer ışığının ulaştığı yağ hücrelerinin doku bütünlüğü bozulur ve içindeki yağ serbest kalır. Hücreler arasında serbest kalan düşük yoğunluktaki yağ, dokulardan emilmek üzere bırakılır ya da mikro kanüllerle, düşük vakumla emilerek alınır. Uygulama sonrasında yok edilen yağ hücreleri tekrar oluşmaz ancak uygulama bölgesinde ki tüm yağ hücreleri alınamayacağından aşırı gıda tüketimi sonucu mevcut yağ hücrelerinde genişleme görülebilir.
Lipolizin diğer vücut şekillendirme uygulamalarına en önemli üstünlüğü cilt altındaki kolajen üretimini arttırarak ciltte oluşan sarkmalarda toparlanma ve ciltte daha genç görünüm sağlamasıdır. Bu  nedenle özellikle yüz, gıdı, kol ve iç bacak bölgelerinde öncelikle tercih edilen bir uygulamadır. Çok ince kanüllerle uygulandığından az veya orta derecede yağlanma olan, üst karın, sırt, ayak bileği gibi bölgelerde de başarılı sonuçlar sağlamaktadır. Bazı jinekomasti (erkeklerde meme büyüklüğü) vakalarında liposuction yerine lipoliz tercih edilebilir.
Koltuk altı terlemelerinde lipolizin etkisinin diğer lokal uygulamalardan daha uzun sürdüğü gözlenmektedir.

Lipoliz hafif sedasyon hatta bazen lokal anestezi altında gerçekleştirildiğinden uygulama sonrası çok kısa sürede günlük hayata dönülebilir. Korse kullanım süresi  uygulama bölgesine ve cilt yapısına bağlı olarak 5 -10 gün arasındadır.1-2 mm’lik kesilerle yapıldığından ciltte herhangi bir iz kalmazLİPOLİZ

Lipoliz hastanede kalmayı gerektirmeyen, sosyal hayatın sürekliliğini bozmayan bir uygulama olarak günümüzde oldukça rağbet görmektedir.
Lipoliz  uygulaması, lazer lipoliz, smartlipo, vaser lipo, lazer liposuction gibi başlıklarla adlandırılsa da hepsinde uygulamanın esası çok ince kanüllerle yağ hücresine lazer ışığı verilerek yağ hücresinin patlatılmasıdır. Böylece lazer ışığının ulaştığı yağ hücrelerinin doku bütünlüğü bozulur ve içindeki yağ serbest kalır. Hücreler arasında serbest kalan düşük yoğunluktaki yağ, dokulardan emilmek üzere bırakılır ya da mikro kanüllerle, düşük vakumla emilerek alınır. Uygulama sonrasında yok edilen yağ hücreleri tekrar oluşmaz ancak uygulama bölgesinde ki tüm yağ hücreleri alınamayacağından aşırı gıda tüketimi sonucu mevcut yağ hücrelerinde genişleme görülebilir.
Lipolizin diğer vücut şekillendirme uygulamalarına en önemli üstünlüğü cilt altındaki kolajen üretimini arttırarak ciltte oluşan sarkmalarda toparlanma ve ciltte daha genç görünüm sağlamasıdır. Bu  nedenle özellikle yüz, gıdı, kol ve iç bacak bölgelerinde öncelikle tercih edilen bir uygulamadır. Çok ince kanüllerle uygulandığından az veya orta derecede yağlanma olan, üst karın, sırt, ayak bileği gibi bölgelerde de başarılı sonuçlar sağlamaktadır. Bazı jinekomasti (erkeklerde meme büyüklüğü) vakalarında liposuction yerine lipoliz tercih edilebilir.
Koltuk altı terlemelerinde lipolizin etkisinin diğer lokal uygulamalardan daha uzun sürdüğü gözlenmektedir.
Lipoliz hafif sedasyon hatta bazen lokal anestezi altında gerçekleştirildiğinden uygulama sonrası çok kısa sürede günlük hayata dönülebilir. Korse kullanım süresi  uygulama bölgesine ve cilt yapısına bağlı olarak 5 -10 gün arasındadır.1-2 mm’lik kesilerle yapıldığından ciltte herhangi bir iz kalmaz