Altın Oran Nedir?

Altın Oran Nedir? Var mı böyle altın oran diye bir kavram? Varsa da güzellik kavramı neden değişiyor? 

Altın oran, sadece insan bedeninde değil doğada pek çok nesnede mevcuttur. Altın oran insan beyninin güzeli algılama yeteneğinin matematiksel olarak tespit edilmesidir diye tanımlanabilir ve bu oran fi sayısı (fibonacci) sayısı olarak isimlendirilmiştir.

Herhangi bir cismin şekli ve boyutları bu orana ne kadar uygun ise beynimiz bu nesneyi o kadar güzel olarak algılar. Madem beynimizin, güzeli algılaması bu kadar matematiksel bir kesinlikte tanımlanmış olmasına rağmen dönemsel olarak güzel nitelendirdiğimiz yüz ve beden ölçüleri değişebiliyor. Bu durumun nedenlerini kısaca şöyle belirtebilirim. Öncelikle yapılan bilimsel çalışmalar göstermiş ki eğer bir görünüm çoğunluk tarafından güzel olarak algılanmışsa veya pek çok insan tarafından yaşantıları takip edilen, popüler ve bilinen insanların kendi yüzünde, bedenlerinde yaptıkları değişiklikler yoluyla ya da moda vasıtasıyla empoze edilen görünümlerin bireylerin bu konu hakkında hiç düşünmeden (normalde kişisel olarak belki de güzel bulmayacakları bir şeyi) doğrudan güzel olarak algıladıkları tespit edilmiştir. İşte tam bu nedenle 4- 5 ünlü kişi aynı tip dövme yaptırırsa 1 milyon kişi de aynı dövmeyi yaptırıyor ya da aynı tip burun estetiği yaptırırlarsa 5 milyon kişi de aynı şekil burun istiyor. Bunun en absürd ve marjinal biçimi, örneğin fantastik animasyon bir filmden sonra bile (avatar) pek çok kişi elf kulağı estetiği operasyonu yaptırmıştır. Bu bilimsel çalışmaların gündelik hayatımızdaki karşılığı bazen altın oranla uzaktan yakından alakası olmayan yüksek doz botulinum toksin ile ifadesiz gözler, kaşlar, dolgularla doldurulmuş kocaman sentetik yanaklı, dudaklı yüzler şeklinde ve çok sayıda birbirine benzer kişiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun önlemenin yegane yolu  entelektüel birikim,  tekdüzelikten uzaklaşmış, sorgulayan bir bilinçle doğal olmayan görünümlerin güzel olarak algılanmayacağının farkındalığıdır. Bunun dışında güzelliği-estetiği etkileyen başka faktörler de vardır. Örneğin kültürel farklılıklar; insanlık tarihinde bazı kültürlerde uzun boy, güzel olarak nitelendirildiği için kadınlar boyunlarına halkalar takarak kırılmasını bile göze alıp boyunlarını uzatarak daha uzun görülmeye çalışmışlardır.

Başka bir örnek Uzakdoğu’da bazı kültürlerde minik ayak daha güzel görüldüğünden ayak parmaklarını kestirip demir kalıp gibi ayakkabılar giymişlerdir vs. şeklinde daha pek çok örnek vardır.

Günümüzde neyin güzel olduğunu modadan bağımsız düşünmek gerekir. Örneğin ünlü birkaç iç giyim markasının söz birliği etmişçesine birkaç yıl defile ve tanıtımlarında oldukça uzun bacaklı, oldukça zayıf mankenleri kullanmaları sonrası bacak estetiğinde, ayak bileği inceltme estetiği gerekse yağ enjeksiyonları ve bacağı daha şekilli göstermek amacıyla bacak silikonu (calf implant) işlemlerinin sayısı çok artmıştır. Dar ve düşük bel pantalonlar vasıtasıyla -tabii ki latin ünlü kadınların da katkısıyla- popo büyütme (brazillian butt lift- yağ enjeksiyonu) estetik işlemleri bel inceltme işlemlerinin sayısı da çok arttı. Kusursuz güzellik ise ancak dönemsel olarak varlığını sürdürebilir. Eğer böyle olmasaydı güzel olarak nitelendirilen Venüs gibi mitolojik tanrıçaları günümüzde kısa bacaklı figürler olarak tanımlanmazdı.